10 Temmuz 2015 Cuma

Kitap Yorumu: 5. Dalga - Rick Yancey

Kitap Adı: 5. Dalga

Yazar: Rick Yancey

Sayfa Sayısı: 462

Yayın evi: Pegasus

Notum: 5










         1. Dalga: Dünya karanlığa gömüldü 
         2. Dalga: Sadece şanlı olanlar kurtuldu
         3. Dalga: Sadece şanssız olanlar sağ kaldı                   
         4. Dalga: Tek bir kural geçerliydi: Kimseye güvenme   
                 5. Dalga: Kimse ne olacağını bilmiyor
                                                            ***

Eveet. Sonunda kitabı aldım ve okudum. Hatta benden önce annem okudu ve azıcık da spoiler yedim. Şimdi, ben fark ettim ki yorumlarımda kitabın özetinden yada konusundan neredeyse hiç bahsetmiyormuşum. Dedim Zeynep olmaz böyle. İşte ben de artık kitabın konusuna da değinmeye karar verdim.

Kitap Cassie'nin günlüğüyle başlıyor. Dünya'ya uzaylıların nasıl indiğini ve insanların ilk tepkilerinden bahsediyor. Kızımız Cassie bu duruma ilk başlarda bir savaşçının gözünden bakıyor. Evet çok açıklayıcı oldu (!). Yani kızımız uzaylılar gelince korkmak yerine sanki istemediği biriyle aynı odayı paylaşmak zorunda kalmış gibi davranıyor. Herkes gibi onları Dünya'da istemiyor. Fakat babası Cassie'nin ( ve Dünya nüfusunun %99'unun ) aksine uzaylıların gelmesinden hiç de şikayetçi değil. Hatta bunun iyi bir şey olacağı kanısında. Zaten Cassie'nin ve ailesinin başına ne geldiyse babasının bu tavrı yüzünden. Cassie'yle hiç anlaşamadığı gibi onun fikirlerine önem de vermiyor. Cassie ve ailesi diğer tüm insanlar gibi kırsal alanlardaki kamplarda tanımadıkları insanlarla yaşıyorlar. Ve oradaki tüm insanlarda hükumetten geriye kalan askerlerin onları bulup yardım edeceği umudu var. Tabii Cassie hariç. Ve bir gün dilekleri kabul oluyor. En azından onlar öyle zannediyorlar. Çünkü gelen askerler Cassie'nin biricik kardeşi Sam'i güvenli bir yere götürecekleri iddiasıyla alıyorlar. Cassie her ne kadar buna karşı gelse de babası askerlere güveniyor ve Sam'i veriyor. Sonrasında da Cassie hariç tüm kampı öldürüyorlar. İşte bu olanlar Cassie'nin içindeki savaşçı kızı çıkarıyor. Erkek kardeşi Sam'i bulmak için yollara koyuluyor. Hesapta bu yolculuğa tek başına çıkacağını düşünürken biri ona eşlik ediyor. Hatta en son tahmin edeceğiniz biri.

Kitap iki kişinin ağzından anlatılıyor. Biri kızımız Cassie bir diğeri de Cassie'nin ilkokul aşkı Ben Parish. Ben'in yaşadıkları Cassie'ninkinden çok daha farklı. Aslında ikisi de böyle bir dünyada yaşayan iki tür insanı anlatıyor. Onlar haricinde başka tür olaylar yaşayan insanlar var mıdır emin değilim. Ben daha çok sıradan düşüncelerde bir insanı anlatıyor. Normal bir yaşantısı ve fikirleri olan bir insanı. Hayatta kalmak için güçlü olması gereken bir insanı. Ben içinde bulunduğu askeri kampla bize yeni dünya hakkında daha başka konularda bilgi veriyor.

1. Dalga: Işılar söner
2. Dalga: Sular yükselir
3. Dalga: Salgın
4. Dalga: Susturucular
Her ne kadar farklı durumlarda ve amaçlarda gibi gözükseler de herkesin aklında aynı soru var 5. Dalga ne olacak?

Kitabın konusu çok güzel ve ince düşünülmüş. Öyle uzaylı istilası diye kestirip atılmamış. Tam bir istila olmuş. İlerleyen sayfalarda da aksiyon hiç kesilmiyor ve yazar bizi şaşırtmaya devam ediyor. İleri ki sayfalarda ne olacak diye kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Sadece çok küçücük, minicik bir kısımda Cassie'nin devamlı çiftlikte Evan'la kalması ve aşklı meşkli olaylar sıkılmama sebep oldu. Ama o kısacık sıkıcı bölüm tüm kitaplarda var ve aşk da şart. Öyle vıcık vıcık değil de heyecanlı ve gizemli aşklardan bahsediyorum.

Yazar karakter seçerken tam da bu kitaba uygun karakterler seçmiş. Ve dozunda olmuş. Araya küçük dramlar katmayı unutmamış. Gerçekten yazarın güçlü bir kalemi ve hayal gücü var. Sizi gerekli yerlerde ters köşe etmekten de hiç çekinmiyor.

Kitabın sonunda aksiyon kat be kat artıyor. Ama öyle son sayfanın ayrı gayrı bir çarpıcılığı yoktu. Benim bunlar için bir benzetmem var. İyi bir dizinin iyi bir sezon finali gibi. Son sayfalarda az önceki bol hareketten sonra yazar bize bir nefes alma ve dinlenme fırsatı tanımış. Küçük bir mola. Ancak hepimiz biliyoruz ki bu mesele burada bitmedi.

İlk kitabı okuduktan sonra ikinci kitap için beklentimi ister istemez büyük tutuyorum. Umarım tatmin edici olur. Bu arada eklemeyi unutmuşum. Kitapta ki mizah için bile o kitap okunur. Böyle gergin bir ortamda bile gayet kaliteli espriler yapmaları çok hoş.

Dip not: Yarın Çankırı'ya gitme ve oradan da Sinop'a geçme ihtimaliyle uzunca bir süre yorum yazamayacağımı fark ettim. Her ne kadar kitabı uzun zaman önce okusam da yorumunu şimdi yapma fırsatı bulabildim. Tekrardan uzun bir süre buralarda olamayacağım için bu yorumu hemen yazayım dedim ve resim yapma fırsatı bulmadım.

                                                                                         Kitaplıktan Sevgilerle...